Telefon
WhatsApp
Naz Yavuzarslan Köşe Yazısı: Vakit Ayrılık Vakti Olsun Artık

Suriye’de ki iç savaşın başlamasının üzerinden neredeyse 10 yıl geçti… Bu geçen süre zarfında milyonlarca mülteci ile korunaksız ,düzensiz bir şekilde yaşıyoruz durum onu gösteriyor ki her ne kadar istemesekte daha uzun yıllarca yaşamaya devam edeceğiz.

Savaşın başlamasından sonra gelen ve burada doğan çocuklar şuan ilköğretim çağını bitirme yaşına geldiler. Ne Suriye’li ne Türkiye’li olamamış çocuklar burada yaşamaya devam edecekler.

Mülteci meselesi tek yönlü ele alınacak bir mesele değil tabiki.Bu yüzden yazımı yazmaya başlamadan önce bir çok farklı kesimden kişilerle görüşme sağladım ve fikirlerini öğrenmek istedim . Ortak cevap ise “Artık yeter “ …Bulunduğu ortama adapte olamayan arada kalmış bir kesimden bahsediyorum. Türkiye ‘de onca işşiz gençlerimiz var .Açıklanan işşizlik sayılarına bakmayıp gerçek sayılara baktığımızda neredeyse 10 milyon işşiz!!! Ucuz iş gücü olarak görüp mültecileri bu alanlarda kullananlar var , Onlar bizim din kardeşimiz diyenler ,Milliyetçi duygularla yaklaşıp ben ülkemi bırakmazdım savaşır ölürdüm diyenler ,
Sosyalist dünya görüşüyle onlarda bu çarkta ezilenler diyenler ,suç onların değil orda savaş çıkaran dış güçlerin diyenler, bayram ziyaretine gidebiliyorsa dönmesin diyenler, bu maddeler yazdıkça çoğalır. Ama hepsinin ( bunu dile dökemeyen iktidar yanlısı kesimde dahil) ortak düşüncesi bu durumun artık kabullenebilir bir tarafanın kalmadığıdır.

 

Bir de son günlerde mültecilerle birlikte yaşamamız gerektiği şeklinde absürt açıklamaları şaşkınlıkla izliyorum.Hatta geçtiğimiz günlerde ‘’ Suriye’liler giderse ekonomi çöker “ diye bir söylemde bulunmuşlar. Doğru değildir diye bir bakayım dedim maalesef doğru. Bizim ekonomimizi Suriye’liler kalkındırıyorsa ve gittiklerinde ekonomimiz çökecekse vah halimize diyorum …İşin vahim tarafı devlet yetkililerinin bu şekilde konuşmaları bazı gazetecileri de bu yönde etkilemiş olması...Böyle düşünen insanlar hangi ilçenin hangi güvenlikli sitesinde yaşıyor bilmiyorum ama yoğun mahallelere gitsinler ,buralarda yaşasınlar bakalım nasılmış mültecilerle yaşmak...Sokakta yürüyemez oldu insanlar,hiç birşey olmasa bile bakışlardan rahatsızız...Geçenler de hava almak için akşam saatlerinde Yeşilköy sahile indim yarım saatte evime dönmek zorunda kaldım .Bakın kendi ülkemde farklı ülkeden gelen insanlar yüzünden kendimi güvende hissetmedim ve evime dönmek zorunda kaldım …!Yukarıda da söylemiştim her kesimi dinledim diye . Bir Afgan mülteciyle de görüştüm sorum şuydu “Türkiye’ye gelmek zor oldumu nasıl geldin?”aldığım cevap inanın içler acısı ve sınırlarımızda ki ciddiyetsizliği gözler önüne seren cinsten …! Cevap şu ; “ Hava karardımı elimizi kolumuzu sallayarak giriyoruz çok rahat “ . Geçiş için gerekli olan tek şey havanın karaması :) Bu kadar rahat gidebilecekleri başka bir ülke yok demek ki bu yüzden Türkiye’yi tercih ediyorlar:)

Bence bu konuda yapmamız gereken insanlığı,misafirperverliği yaptık,artık bundan fazlası misafirliğin kısası makbuldür cümlesini çoktan aştı, savaş bitti ki bayramlaşmaya gidilebiliyor, geliniyor,hatta boş da gelinmiyor covidle geliyorlar...Aşı yok,tedbir yok,bilinç yok...
Çözüm nasıl getirilebilir diye düşündüğüm ise ????????Hangi programlamayla getirildilerse aynı proglamlamayla göndermek de devletin işi diyorum üzerinde çokta uzun cümleler kurmaya gerek yok …Yeterki istesin...Devlet yapar...Yapmalı...

Bu konuda milletin isteklerine kör ve sağır kalmaya devam edilirse,millet de seçim zamanı oy isteyenlere kör ve sağır olacaktır…

Umuyorum ki bu süreç cennet ülkemiz adına en doğru ve İyi şekilde çözüme kavuşur… Bizler yine ülkemizde alıştığımız sosyal yaşantımıza kaygılanmadan ,tedirgin olmadan devam edebiliriz …

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Güngören Nöbetçi Eczaneler

Anket

E-Bülten Aboneliği