Güngören Haber

Bu iki temel ne kadar sağlam olursa o kadar başarılı ve mutlu çocuklar yetiştirebiliriz.Son yıllarda sürekli değişen eğitim sistemi , ailelerin daha çok geçim derdine düştüğü ve  çocukları ikinci plana atmak zorunda bırakıldığı bu düzende üzülerek söylüyorum ki eğitim-öğretim adına ülkece sınıfta kaldık ,hatta bırakıldık . Her geleninin yeni bir sistem kurmaya çalıştığı başarılı olamadığında ise istifa ettiği(ettirildiği) tuhaf bir döngünün içinde yılladır sürükleniyoruz.En kötüsü de  bir türlü sonuç alamıyor olmamız . Olan tabi ki yine çocuklarımıza oluyor .Değişen müfredatlar ,sınav sistemleri daha birine adapte olmadan bir yerlerden türeyen farklı  sistemler derken çocuklarda ,gençlerde  başlayan kaygılar ...  Onların en güzel çağlarını acemice yönetime kurban edip mahvetmeye kimsenin hakkı yok. Ee tabi birde olağanüstü bir durum “pandemi” işin içine girince iyice dibi gördük . Alt yapının neredeyse hiç olmadığı bir sisteme, balıklama atladık ...Tabi ki bu balıklama atlama kısmını genelde her işte yapıyoruz :)Bu konuda gerçekten başarılıyız :) Sonrasında haliyle çöken sistem bunun üzerine yapılan açıklamayı da hiç unutmuyorum trajikomik “Ne kadar güzel  tüm öğrencilerimiz demek ki onlıne eğitime katıldı   ve sistem çöktü :)” …Kendimizi teselli etme konusunda da iyice geliştirdik değil mi :) Ama insan şunu düşünmüyor değil ...Mevcut öğrenci sayınızı bilip ona göre alt yapınızı oluştursaydınız acaba yine bu sorun yaşanır mıydı :) Bunu sorgulayabilmek çok basit değilmi ...:) Ne tarafından tutarsak tutalım elimizde kalıyor . İktidar bu konuda sınıfta kaldı bir eğitimci gözüyle bunu çok net söyleyebiliyorum .Açıkcası muhalefetinde her konuda bir çözüm önerisi yada projesi var ama eğitimle alakalı ben mantıklı bir proje öne sürüldüğünü görmedim . Evet iktidar yanlış yapıyor bu konuda hemfikiriz peki sizce doğru olan nedir ne yapılmalı ?

Son bir kaç gündür sosyal medyada olsun azınlıkta da olsa bazı haber kanallarında  üniversiteyi kazanan fakat barınma olanağı sağlayamadığımız gençleri görüyoruz. İnsanın içi sızlamıyor değil . Gereksiz olarak yapılan onca harcama varken (ben israf diyorum) bu gençleri parklarda kalmaya mahkum etmek ülkemiz için büyük utanç olmalı . Bir şekilde cemaatlerin yurtlarına mecbur bırakılıyorlar ... Belki yıllar sonra o mecburen kaldıkları yurtlar yüzünden vatan haini olarak ilan edilecekler kim bilir ... Birde 'barınamıyoruz ' diye seslerini duyurmak isteyen gençlere polis müdahalesi yapılıyor gözaltılar vs vs..Tüm bu olanlara aslında bir bakanın  şu söyleminden sonra şaşırmamakta gerekiyor.'”Eğitim seviyesi arttıkça partimizin oyları düşüyor”diyerek içler acısı bir cümle kurdu …Ne yapılmak istendiğini aslına bakarsak bu sözlerden çok net anlayabiliyoruz ... Ama yılmak yok gençler …Her ne kadar olumsuzluklar yaşasakta , bu konuda  sizlere ciddi  destek  sağlayan Ankara Büyük Şehir  Belediye Başkanı (ben kendisini hep koca yürekli adam )diye adlandırıyorum Sn Mansur Yavaş  şefkat evlerini,kiraladıkları yurt ve otelleri sizler için seferber etti. Başta Ankara olmak üzere bu konuda hassasiyet gösteren diğer belediyelerimizi ,duyarlı vatandaşlarımızı gönülden kutluyorum .. Bu ülkede sizleri düşünen birilerinin var olması, hala umut var demektir.

Bu yüzdendir ki Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk 'ün dediği gibi ;
''Dünyada her şey için ,medeniyet için ,hayat için,başarı için, en hakiki mürşit ilimdir ,fendir.''

Yeter ki umudunuzu kaybetmeyin  , o ışık elbet bir gün bir yerlerden yeniden doğacaktır...

Sevgiyle ve umutla kalın…