Telefon
WhatsApp
Güngören Köyiçi’ndeki ‘Güççük Anteb’e buyurmaz mısınız?

Gaziantep’te sabah kahvaltısı; nohut dürüm, ciğer kavurma, beyrandır

Antepliler güne nohut dürüm, ciğer kavurma ve beyran yiyerek başlarlar. Bu yoksul yemeğidir; hem besleyicidir hem de tok tutar. “Hamo’nun Yeri’nin nohut dürümü Antep’i aratmaz” diyorlardı. Bir nohut dürüm bir de ciğer kavurma söyledim. Taptaze tırnak pideye sarılmış Antep dolaylarından leziz bir türküyü ağzımda çevirmeye başladım.

Bir yandan ağzım şenlenirken, gözümün önünden, Gaziantep’in çarşıları ve Zeugma Müzesi’nden mozaikler geçmeye başladı. Kısa bir Antep turunu damağımdan geçirdim. Güngören’in yabancısı olduğu belli olan bir kadın, fotoğraflarımızı çeken Gültekin Bayır’a, “Ne kuyruğu bu?” diye sordu. “Nohut dürüm” cevabını alınca, “Bedava mı dağıtıyorlar?” dedi.

Beyran çorbasıyla ayılalım, dinçleşelim

Dürümleri yedikten sonra beyran konusunda “Bir bilene” danışalım deyip; Gaziantepli oyuncu dostumuz Eray Özbal’ı aradım. “Hakkıoğulları’nda beyran ye. Hizmet Kardeşler’de lahmacun. Salça, turşu, baharat alacaksan da Ümmetin Yeri’ne git. Mevlüde Hanım yardımcı olur” dedi. Rotaya harfiyen uyduk. Hakkıoğlu Beyran’a doğru seyirttik. Murat Usta ocağı harlayıp et suyunu, beyranlık etleri, hafif pişirilmiş pirinçleri ve baharatlarıyla göz açıp kapayıncaya kadar kaynatıp köpürttü. Tırnak pide, yeşillikler ve Gaziantep’i aratmayan lezzetiyle ‘gastro-safari’nin ikinci ayağını da eda ettik. 

 
Kötü ev sahibi kiracıyı mülk sahibi yapar

Hizmet Kardeşler Fırınlı Kasap’a girdik. Burası Abdullah Artar’ın yıllardır emek verdiği kasaplığın son halkası. Bilen bilir, Güneydoğu Anadolu’da kasapla fırın yan yanadır. Kasaptan lahmacun içi, tepsi kebabı, kağıt kebabı yaptırır, fırında pişirtirsiniz. İşte Abdullah Artar yıllar önce Güngören’e gelir, böyle bir kasap dükkanı açar. Mal sahibi her kira artış döneminde, “Boşaltın burayı garaj yapacağım. Boşaltın burayı Almanya’dan oğullarım gelcek onlara dükkan açacağım” diye taciz edermiş.

Yine böyle kontratın seneyi devriyesinde taciz edince, fırınlı bir dükkanı bütün malzemeleriyle satın almışlar. Aynı gece kasabı buraya taşıyıp fırınlı kasapı açmışlar. Yıllardır birlikte çalıştıkları Mehmet Korkmaz “Biz kasabız” diyor ama ondan fazlası bir yer burası. Mehmet Usta kasaplardan birine etlerden birini işaret ediyor. “Kuşbaşı tava yap burdan” sonra hazır tavalardan birini işaret ediyor “Külbastı tava yap bir de” diyor. İki de lahmacun söyleyip yukarıda anlattığım hikayelerini dinliyoruz. 

Gaziantep çarşılarını kamyona yükleyip getirmişler 

Ümmetin Yeri 

Taze zahter sepetini görünce hemen kucaklıyorum. Gültekin’e “Bas deklanşöre kardeşim” diyorum. Domates, biber, patlıcan, kabak, acur, turşular, fıstıklar, salçalar, baharatlar Gaziantep’ten kamyonlarla geliyor. “Hele bir ay sonra gelin buraya, çok şenleniyor dükkan” diyor Yakup Bozdemir. Mevlüde Hanım, “Asıl müşterimiz Güngören dışından. Kadıköy, Kartal, Ataköy, Edirne, Çanakkale, Tekirdağ’dan müşteri geliyor” diyor. Kalkın gidelim Antep’e, nereden baksan burnumuzun dibi sayılır Güngören.

Kaynak: Posta Gazetesi

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Güngören Nöbetçi Eczaneler

Anket

E-Bülten Aboneliği